Ankara-Sokaklari
turbeler
ANKARA'DA BULUNAN TÜRBELER- Ahi Şerafettin Türbesi,
- Azimi (İsmail Paşazade Hacı Esad) Türbesi,
- Cenab-ı Ahmet Paşa Türbesi,
- Hacıbayram Veli Türbesi,
- İsmail Fazıl Paşa Türbesi,
- Karacabey Türbesi,
- Karyağdı Türbesi,
- Kesikbaş Türbesi,
- Yörük Dede (Doğan Bey) Türbesi
Ahi Şerafettin Türbesi
Aslanhane Mahallesinde aynı isimdeki caminin karşısındadır. Yapılış tarihi 1350 olup, türbenin güney penceresi üzerinde Arapça bir kitabe vardır. Türbe, kesme taş ve tuğla ile yapılmıştır. Kubbesinin üstü ahşap bir çatı ile örtülmüştür. 1947 yılında aslına uygun şekilde onarılmıştır. Ahi Şerafettin’in üstün sanat tekniği ile yapılmış olan oymalı sandukası Etnografya Müzesine kaldırılmıştır.
- Azimi (İsmail Paşazade Hacı Esad) Türbesi
Cenab-ı Ahmet Paşa Türbesinin güneyinde kare plânlı ve ahşap tavanlı türbenin büyük bir özelliği bulunmaktadır. Tamamı tuğladan yapılmış türbenin iki köşesi iki metre yüksekliğinde kesilmiş ve duvarlar ağaç hatıllarla takviye edilmiştir. Pahlanmış olan köşelerde bir taş ve dört sıra tuğla kullanılmıştır. Türbeyi örten ahşap tavan ve kiremitli çatı çok sadedir. Kıble yönünde yarım silindirik mihrabın iki yanında iki adet, batı yönünde ise bir adet dikdörtgen pencere bulunur. Doğu kenarı ortasında bulunan ağaç kapının üzeri tuğladan sivri kemer alınlık şeklinde düzenlenmiştir.
Türbede bir kabir bulunmakta ve mezar taşındaki kitabede 1171 H. tarihi okunmaktadır. Tavan pervazları XIX. yüzyıl nakışları ile süslüdür.
- Cenab-ı Ahmet Paşa Türbesi
Ulucanlarda Mimar Sinan Meydanında Cenab-ı Ahmet Paşa Camisinin solundadır. Cami ile aynı stildedir ve kesme Ankara taşından yapılmıştır. Kubbesi kasnaksız olarak doğruca duvarın üzerine oturtulmuştur. Klâsik Osmanlı Mimarisinin Ankara’daki güzel örneklerinden biri olan cami ve türbe, 1595’te yapılmıştır. Türbede yatan zat, camiye adı verilen ve Anadolu Beylerbeyliği yapmış olan Cenab-ı Ahmet Paşadır.
- Hacıbayram Veli Türbesi
Hacıbayram Camisi’nin önündedir. Türbe iri ve kırmızı Ankara taşından yapılmıştır. Üst kısmı beyaz mermerlerle örtülmüştür. Kapısının kemeri renkli mermerlerle süslenmiştir. 1947 yılında aslına uygun şekilde onarılmıştır.
- İsmail Fazıl Paşa Türbesi
Hacıbayram Camisi’nin avlusunda bulunan türbenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemesine rağmen XVIII. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir. Beden duvarları üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan yapılmış ve taşlar arası dikey durumdaki tuğlalarla kasetlenmiştir. Mekânı örten kubbe ise basık ve kurşunla kaplıdır.
- Karacabey Türbesi
Karacabey Mahallesinde Samsun Sokağında Karacabey Camisi’nin avlusundadır. 1444 tarihinde, Ankara taşından ve tuğladan yapılmıştır. Zarif bir kubbe ile örtülüdür. 1944 yılında tamir ettirilmiştir. Kapısının üstündeki sülün kitabede, burada yatan Karacabey övülmektedir. Kapının üstünde, bu türbenin 1796’da Pir Mehmet Bey tarafından onartıldığını gösteren bir kitabe de vardır.
- Karyağdı Türbesi
İtfaiye Meydanında olup, kapısının üstünde kaba bir yazı ve onun altında 1477 tarihi görülmektedir. Kurşunları sökülmüş kubbesi yer yer çatlamıştır. Duvarlarında birçok onarım izleri görülmektedir. Halk arasında, türbede yatanın bir kız olduğuna dair rivayetler vardır.
- Kesikbaş Türbesi
Aslanhane Camisinin biraz ilerisinde ve At Pazarı Yokuşu üzerinde yer almaktadır. Aslanhane Camii ve Türbesine çok yakın olan türbe, kare ve küçük bir platform üzerinde, dörk sütunlu, üzeri kubbeli açık türbelerdendir. Dört köşede yer alan mermer sütunlar üzerinde, köşeleri pahlanmış sütun başlıkları ve bu başlıklara bakan sivri tuğla kemerleri bulunmaktadır. Dört kenarındaki kemerler üzerinde pandantifli bir kubbe yer alır. Dış kenarlarda kemerler üzeri kipri saçaklıdır. Gerek pandantifler ve gerekse kubbe içi, son yapılan tamirat esnasında beyaz badanalı bir sıva takabası ile kaplanmıştır. Türbenin ortasında beton sıvalı bir lâhit bulunmaktadır. Kemerler başlıkların üzerinde gergi ağaçları ile birbirine bağlanmaktadır.
- Yörük Dede (Doğan Bey) Türbesi
Öksüzler Sokakta yer alan kümbetin, mimari elemanlarının değerlendirilmesiyle XIV. yüzyılda yapılmış olduğu tahmin edilmektedir.
Beş kenarlı planı ile çok değişik ve ilgi çekici olan Yörük Dede Kümbeti’nin beden duvarları moloz taştan ve taşlar arası tuğla parçaları ile kasetli olarak yapılmıştır. Beden duvarları üzerindeki kasnak sekizgen kenarlı olup, kasnakta üç sıra halinde tuğla hatıllar kullanılmıştır. Binanın üzeri dıştan, sekiz kenarlı piramit şeklindeki bir külâhla örtülmüştür. En enteresan olan tarafı, külâhın alt sıralarında daha uzun kenarlı olan tuğlaların, yukarı doğru daraldıkça ebatlarının da küçülmesi ve mümkün olduğu kadar tuğla sayısının aynı tutulmaya çalışılmış olmasıdır.
Kümbetin iç planı da dışta olduğu gibi beş kenarlı olmakla beraber, kıble köşede yerleştirilmiş olan çok dar mihrap kenarı ile, plânın altı kenarlı hale getirilmiş olduğu hissini vermektedir. Batı yönündeki iki kenar ile doğudaki kenarları kırık sivri kemerli nişlerle genişletilmiştir. Türbenin giriş kapısının hemen solundaki köşeye küçük bir mihrap yapılmıştır.
Türbenin örtüsü, Selçuklu türbelerinin hemen hepsinde olduğu gibi konik çatı altında kubbeli olarak yapılmıştır. Beden duvarlarından kubbeye geçmeden evvel küçük mukarnaslı pandantifler yer alır. Türbe plânı beş kenarlı olmasına mukabil pandantiflerin altı tane oluşu dikkati çeker. Güney kenardaki kapının solundaki köşeye yerleştirilmiş olan mihrabın üst kenarları kubbe eteğine kadar çıkmakta ve böylece birbirine çok yakın olan altıncı kenar meydana gelmektedir. Kubbe içten kasnaksızdır.
Yörük Dede Türbesinin altında bir cenazeliği bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Fakat Selçuklu Türbelerinin hemen hepsinde cenazelik bulunduğuna göre, mutlaka burada da bulunması gerekmektedir. Yapılacak bir kazıyla ortaya çıkması muhtemeldir.